Kadınana Gazetesi

Zafer Haftası bugünden itibaren başladı. Bu gece Kocatepe anıtına yürüyüş gerçekleştirilecek.
Zafer yürüyüşünün ilkine katıldığım günü hatırlıyorum. Yanılmıyorsam 2003 yılıydı. Dönemin Valisi Muzaffer Dilek tarafından davet edildik. Yaşım küçüktü ama Halam ile birlikte gittiğim Zafer yürüyüşünü sabaha kadar tamamlamıştık.
Üşümüştük ağustos sıcağında, acıkmış ve yorulmuştum. Sonunda vardığımız Kocatape’de Atalarımızın verdiği mücadele anlatıldı ve o anda anladım ki biz Atalarımızın ne zorluklarla bu vatanı bizlere kazandıklarını.
Gerçekten çetin bir mücadele dönemidir Kurtuluş Savaşı. Nasıl ki 26 Ağustos 1071 Türkler için önemli ise, 26 Ağustos 1920 de çok önemlidir.
Aynı mücadeleyi tekrar vereceğiz bu süreçte. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları nasıl bozuyor ise bundan sonra da bir Malazgirt zaferi, bir Kocatepe zaferi ve bir Kurtuluş zaferi ruhunda yaşayacağız.
26 Ağustos’ta Kocatepe'ye çıkan Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ilerlemeye devam
edeceğiz. Atalarımızın bizlere miras bıraktığı ve bizlerinde gelecek nesillere miras bırakacağımız bu aziz toprakları kanımızın son damlasına kadar korumaya ve bu vatanı yüceltmeye yeminliyiz. Ölürüz de terk etmeyiz dediğimiz bu vatanımızdan rabbim bayrakları indirtmesin, ezanları susturtmasın.
Varsın bizim kanımız feda olsun bu vatana. Ama o nazlı bayrağımız sonsuza kadar dalgalansın.
Son günlerde ülkemiz üzerinde oynanan ekonomik temelli yıldırma ve güçsüzleştirme hamleleri, zor günlerde kenetlenmemizin önemini bir kez daha göstermiştir.
Ülkemiz ve İslam aleminin tek yürek olduğu durumlarda mazlumların da bileği güçlü olacaktır. Mağdur coğrafyaların umudu olan Türkiye, geçmişte olduğu gibi bundan sonra İslam Coğrafyasına şefkat elini uzatmaktan geri durmayacaktır.
Tarihi şanlı zaferlerle dolu ecdadımız, 26 Ağustos sabahı Afyonkarahisar'dan başlayan eşsiz kahramanlık destanıyla vatanımızı ve milletimizi yok etmeye çalışanlara karşı bir büyük zafer kazanmış ve bize bu güzel vatanımızı emanet etmiştir.
Aziz Milletimiz, büyük fedakarlıklarla zafer kazanan ecdadından aldığı ilhamla bugün de ülkesine sahip çıkmakta, onu korumak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaktadır.
Malazgirt Savaşı'ndan Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları’na kadar en zor koşullar içinde bile milletimizin bağımsızlık arzusunda olması, birliğimizin ve gücümüzün göstergesi olmuştur.
15 Temmuz günü, ülkemizi parçalamak isteyenler milletimizin cesareti karşısında çaresiz kalmışlardır. Vatanını kendi canından daha çok seven kadınlarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız, çocuklarımız, yani tüm milletimiz bir destan yazmış, 95 yıl önce olduğu gibi vatanına göz dikenlere bir kez daha gerekli cevabı vermiştir.
Büyük Zaferin 100. yılını kutluyoruz. Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Büyük Zafer diyoruz çünkü tarihin yazdığı en büyük zaferlerden birisidir özellikle Kocatepe’den başlatılan bağımsızlık zaferi.
Komutanımızın dediği gibi.. "Kutsal vatan topraklarını istilaya ve milletimizi tarih sahnesinden silmeye kalkışan düşmana karşı, yüce milletimiz ve kahraman ordumuzun sarsılmaz azmi, yüksek irade gücü, vatanseverliği ve kahramanlığı ile kazanılan büyük zaferin taarruz emri, 26 Ağustos 1922'de üzerinde bulunduğumuz Kocatepe'den verilmiştir.
Türk milleti bütün varını, yoğunu ortaya koyarak, toplam 220 bin kişilik Yunan ordusuna karşı, 198 bin kişilik bir ordu oluşturulmuştur.
Düşman ordusu 4 günlük çetin muharebe sonucu 30 Ağustos 1922'de dört taraftan sarılarak Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ateş hatları arasında bizzat idare ettiği savaşta tamamen yok edilmiş veya esir alınmıştır.
Müteakiben Mustafa Kemal Atatürk, tarihi 'Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri' emrini buradan vermiştir. Bu nedenle, bu savaş 'Başkomutan meydan muharebesi' adını almıştır. Türk'ün kılıcı düşmana bu kez Kocatepe'den indirilmiş ve ordularımız 10 gün gibi kısa sürede 450 kilometre yol katederek 9 Eylül'de İzmir'e gitmiştir. Bu Zaferle TBMM Anadolu'da kesin egemenlik sağlamıştır.
Büyük Taarruz, harp prensiplerinin savaş meydanında kusursuz uygulandığı nadir muharebelerden birisidir."
Gençlerimizi bu bilgilerle donatmak, çocuklarımıza Atalarımızın bu kahramanlıklarını mutlaka aşılamalı ve anlatmalıyız.